Çingene Kızı Neden Farklı? Zeugma Mozaik Müzesi ve Çingene Kızı Mozaiğinin Hikâyesi
Zeugma Mozaik Müzesi’nin en özel eseri olan Çingene Kızı Mozaiğinin etkileyici hikâyesini keşfedin. Gaziantep’te bulunan Zeugma Antik Kenti, mozaik sanatının başyapıtlarını barındırıyor. Kültür turizmi açısından büyük öneme sahip bu eşsiz tarihi mirasın nasıl bulunduğunu ve yurt dışından nasıl geri getirildiğini öğrenin.
Çingene kızı neden farklı?
Zeugma Mozaik Müzesini bilenler bilir. Gerçekten çok güzel bir müzedir. 2011’de bugünkü yerinde ilk ziyaretçilerini kabul etmeye başladığında dünyanın en büyük mozaik müzesiydi. Müze bu ünvanı 2014’de Hatay Arkeoloji Müzesi açılana kadar taşıdı. Müze çok hoş. Bir kere çok derli toplu. Tüm eserler ideal bir sırayla hiçbiri diğerini engellemeyecek şekilde sergileniyor. Müzede Gaziantep Nizip’e çok yakın Belkız mevkiinde bulunan antik Zeugma şehrinden çıkarılan eserler sergileniyor. Gaziantep kültür turizmi açısından büyük öneme sahip olan bu eserler, mozaik sanatının en özel örneklerini sunar.
Şehir ilk olarak Fırat Silifkesi (Euphrates Selevkia) olarak MÖ. 301 yılında Selevkos Nikator tarafından kuruluyor. Roma döneminde ise altın çağını yaşıyor. Fırat nehrinin geçmek zor ama bugün Belkız adı verilen yerde Selevkos Nikator’un kurduğu bu şehir Fırat nehrini geçmek için en ideal yerlerden biri. Roma şehri ele geçirdikten sonra buraya bir köprü yapıyor ve köprüden dolayı şehir geçit anlamına gelen Zeugma olarak adlandırılıyor. Böyle stratejik öneme sahip bir yeri doğuda Parth ve ardılları Sasanilere karşı korumak için yoğun bir askeri varlık söz konusu. Bu askeri varlık zamanla şehri bir Garnizon kentine çevirir. Şehrin yöneticilerinin, burjuvasının yanı sıra 18 yılında Yahudi İsyanlarını bastırmak için Judea Eyaletine sevk edilene kadar önce 10. Lejyon’nun (Fretensis), sonrasında Armenia üzerine yapılan seferlerde her ne kadar çok başarı gösterememiş olsalar da komutanları Septimus Severus’a imparatorluk yolunu açacak olan 4. Lejyon’nun (Scythika) ana üssü oluyor. Böylesine bir kent tabiidir ki çok zengindi ve yaşayanlar villa denilen kır evlerinde otururlardı. Bu evlerin ve yönetim binalarının tabanları mozaiklerle süslenirdi. Fırat nehrinden çıkarılmış taşlar önce küçük parçalara bölünür, sonrasında renlerine göre ayrılıp bir kompozisyon oluşturacak şekilde bir araya getirilirdi. İşte birbirinden güzel bu mozaikler bugün Zeugma Mozaik Müzesi içerisinde sergileniyor. Bu mozaiklerin de en özeli “Çingene Kızı Mozaiği”.
Bazıları mozaikteki betimlenen kişinin Büyük İskender’in kendisi olduğunu, bazıları ise bu figürün Hesiodos’un Theogonia’sındaki Gaia olduğun iddia eder ama bu kişi en çok da bir Çingene Kızına benzer. Zeugma Mozaik Müzesi Gaziantep’in üst katında ayrı bir seksiyonda sergilenen Çingene Kızı mozaiği aslında diğer parçalarıyla beraber toplamda 15 m²’lik bir alanı kaplar. 1960’lı yıllarda kaçak kazılar sırasında bu mozaiğini büyük bir kısmını oluşturan 12 adet parçası yurt dışına kaçırıldı ve ABD’de bir devlet üniversitesi tarafından 1965 yılında satın alınarak üniversitede sergilenmeye başladı.
Kaçakçıların büyük bir sütunun altında kalmış olması nedeniyle fark etmediği Çingene Kızı ise 1998 yılında tesadüfen bulundu. ABD’li üniversiteden istenen mozaiklerin 2018 yılında ülkemize iadesi ile Çingene Kızı Mozaiği tamamlanmış oldu. İlk keşfi sırasında bir kazı işçisinin mozaikteki figürü bir çingene kızına benzetmesi sonucu da bu ismi alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışındaki tarihi eserler ve kültür varlıklarını anavatanlarına döndürme çalışmalarının sembolü oldu.
Yurt dışına kaçırılmış tüm kültür varlıklarımızın bir gün bu topraklara dönmesi dileğiyle hoşça kalın.
Yazar: Fatih Karataş
Tepkiniz Nedir?